بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm. Bismillahirrahmanirrahîm.

Kovulmuş Şeytan’ın şerrinden Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adı ile..

Değerli kardeşlerim bugün Allah nasip ederse kaza ve kader konusunu ele alacağız.Öncelikle kaza ve kader nedir? Bunu kendimize sormamız gerekir.Kısa açıklamalarınızı alalım…

 

Kaza Nedir?

Allah’ın bu ezeli yazıyı ve takdiri,zaman ve şartları uygun olduğunda icat etmesi ve yaratmasıdır.

 

Kader Nedir?

Allah’ın kainatta olmuş ve olacak her şeyi,bütün vasıflarıyla,bütün halleriyle ezelde bilmesi ve daha onu yaratmadan önce,her şeyiyle,Lehv-i Mahfuz denilen kader levhasına yazmış olamasıdır.

 

   Kaza ve kader olmazsa İman’ın şartlarının tamamını yerine getirmiş olmayız.İslam ve İman bir bütün olduğundan İman ve İslam’ın şartlarını yerine getirmeliyiz.Kuran-ı Kerim’de kaza ve kader ile ilgili birçok ayet vardır.

 

Ali İmran Suresi/145. Ayet: Hiçbir kimse Allah’ın izni olmadan ölmez. Ölüm, belirli bir süreye göre yazılmıştır. Kim dünya sevabını isterse, kendisine ondan veririz; kim de ahiret sevabı dilerse buna da ondan veririz. Şükredenleri mükâfatlandıracağız.

Ali İmran Suresi/154. Ayet: Sonra o üzüntünün ardından, Allah size bir güven ve bir uyku indirdi. O uyku bir kısmınızı bürüyordu, bir kısmı da kendi canlarının derdine düşmüştü. Allah’a karşı cahiliyye zannı gibi haksız bir zanda bulunuyorlar: “Hani bu işten bize bir şey var mı?” diyorlardı. De ki: “Bütün işler Allah’a aittir.” Onlar sana açıklayamadıklarını içlerinde gizliyorlar. Diyorlar ki: “Bu işte bize fayda olsaydı, burada öldürülmezdik.” De ki: “Evlerinizde dahi olsaydınız, yine üzerine öldürülmesi yazılmış olanlar, mutlaka vurulup yatacakları yeri boylardı. Allah, kalplerinizin içindekini denemek ve yüreklerinizdekini temizlemek için yaptı. Allah, göğüslerin içinde olanı bilir.”

En’am Suresi/2. Ayet: Sizi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel takdir eden O’dur. Tayin edilen bir ecel de O’nun katındadır. Sonra bir de şüphe ediyorsunuz.

En’am Suresi /35. Ayet: Eğer onların yüz çevirmesi sana ağır geldiyse ve senin de gücün yetiyorsa haydi yerin içine inebileceğin bir delik ya da göğe çıkabileceğin bir merdiven ara da onlara bir mucize getir! Allah dileseydi, elbette onları hidayet üzerine toplardı. O halde cahillerden olma.

Kamer Suresi /51. Ayet: Andolsun ki biz, sizin(küfürde) benzerlerinizi hep helak ettik. Ama düşünen mi var?

Kamer Suresi/52.-53. Ayet: Yaptıkları her şey kitaplarda kayıtlıdır. Küçük büyük her şey satır satır yazılıdır.

Araf Suresi/34. Ayet: Her ümmetin dünyada kalacağı müddet için takdir edilmiş bir ömrü vardır. Süreleri biten ümmet ne bir an geri kalır, ne de bir an ileri gidebilir.

Yunus Suresi/49. Ayet: De ki: “Ben, Allah’ın dilediğinin dışında kendi kendime ne bir zarar, ne de bir fayda verebilirim. Her ümmet için bir süre vardır. Süresi dolunca artık ne bir an geri, ne de bir an ileri gidebilir.”

Hud Suresi/6. Ayet: Yeryüzünde rızkı Allah’a ait olmayan hiçbir canlı yoktur. O, onların karar kıldıkları yerleri de, emaneten durdukları yerleri de bilir. Onların hepsi apaçık bir kitaptadır.

Hicr Suresi/4. Ayet: Yok ettiğimiz herhangi bir kasabanın elbette belli bir yazısı vardır.

Hicr Suresi/5. Ayet: Hiçbir ümmet kendi süresini öne alamaz, geciktiremez de.

İsra Suresi/58. Ayet: Kıyamet gününden önce ortadan kaldırmayacağımız veya çetin azaba uğratmayacağımız bir şehir yoktur. Bu, Kitap’ta yazılıdır.

Nur Suresi/43. Ayet: Bilmezsiniz ki, Allah bulutları sürer, sonra onları bir araya getirip üst üste yığar, sen de onların arasından yağmur yağdığını görürsün? Gökten içinde dolu bulunan dağlar gibi bulutlar indirir, dilediğini onunla musibete uğratır, dilediğinden de uzak tutar. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır!

Neml Suresi/74. Ayet: Rabbin elbette onların kalplerinin gizlediğini de, açığa vurduklarını da bilir.

Neml Suresi/75. Ayet: Gökte ve yerde gizli hiçbir sır yoktur ki apaçık bir kitap olan Levhi Mahfuz’da olmasın.

Sebe Suresi/3. Ayet: İnkar edenler: “Kıyamet bize gelmeyecektir.” dediler. Ey Muhammed! De ki: ”Hayır, öyle değil, görülmeyeni bilen Rabbime andolsun ki, o kıyamet günü size mutlaka gelecektir. Göklerde ve yerde zerre kadar olanlar bile O’nun ilminin dışında değildir. Bundan daha küçük ve daha büyüğü de şüphesiz apaçık Kitap’tadır.”

Fatır Suresi/11. Ayet: Allah sizi topraktan, sonra nutfeden yaratmış, sonra da sizi çiftler halinde meydana getirmiştir. Dişinin gebe kalması ve doğurması, ancak O’nun bilgisiyledir. Kendisine ömür verilen kimseye daha çok ömür verilmesi de, onun ömründen kısaltılması da ancak bir kitapta(Levh-i Mahfuz’da yazılı)dır. Doğrusu bu (sayılan şeyler) Allah’ a kolaydır.

Hadid Suresi/22. Ayet: Yeryüzüne ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce Levh-i Mahfuz’da bulunmasın. Şüphesiz ki bu, Allah’a göre kolaydır.

Haşr Suresi/3. Ayet: Eğer Allah onlara sürgünü yazmamış olsaydı, elbette onları dünyada başka şekilde cezalandıracaktı. Ahirette de onlar için ateş azabı vardır.

Talak Suresi/3. Ayet: Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah’a güvenip dayanırsa, O, kendisine yeter. Şüphesiz ki Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şey için bir ölçü koymuştur. 

Nuh Suresi/4. Ayet: Ta ki Allah, günahlarınızı bağışlasın ve sizi (azapsız olarak) belli bir süreye kadar ertelesin. Çünkü Allah’ın takdir ettiği ecel gelince artık geri bırakılmaz. Keşke bilseydiniz. 

Cin  Suresi/25. Ayet: Ey Muhammed! De ki: “Size söz verilen(azap) yakın mıdır, yoksa Rabbim onu uzun süreli mi kılmıştır, ben bilemem.”

Cin Suresi/28. Ayet: (Böyle yapar) Ki onların, Rablerinin mesajlarını tebliğ ettiklerini bilsin. Allah onların nezdinde olup bitenleri çepeçevre kuşatmış ve her şeyi bir bir saymıştır. 

-Ve bilkaderi hayrihi ve şerrihi minallâhi Teâlâ: Kader, hayır, şer(acı, tatlı, iyi, kötü) her şeyin Allah’ın yaratmasıyla olduğuna inandım, iman ettim.

KAZA VE KADER İLE İLGİLİ HADİSLER   


KAZA VE KADER İLE İLGİLİ HADİSLER:
HADİS:(İman; Allah’a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe, [yani Cennete, Cehenneme, hesaba, mizana], kadere, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna, ölüme, öldükten sonra dirilmeye, inanmaktır. Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim Onun kulu ve resulü olduğuma şehadet etmektir.) [Buhari, Müslim, Nesai]


HADİS:(Kadere inanmak, iman esaslarındandır.)[Ebu Davud, Tirmizi] 


HADİS:(Kadere inanmayan imanın gerçeğine erişmez.) [Nesai]


HADİS:(Kaderi inkâr edenin İslam’dan nasibi yoktur.) [Buhari]


HADİS:(Kadere iman etmek, tevhidin nizamıdır.) [Deylemi] 


HADİS:(Ahir zamanda şerli kimseler kader hakkında konuşur.) [Hâkim] 


HADİS:(Ahir zamanda kaderi inkâr edenler çıkacaktır) [Tirmizi]


HADİS:(Ahir zamanda, şu üç şeyden korkuyorum: Müneccimlere [falcılara] inanmak, kaderi inkâr ve idarecilerin zulmü.) [Taberani, İbni Asakir, Hatib, İbni Ebi Âsım] 


HADİS:(Kaderi inkâr etmeyin. Hıristiyanlar kaderi inkâr eder.) [Cami-us-sagir]


HADİS:(Ümmetim kaderi inkâr etmedikçe, dinde sabittir. Kaderi yalanlayınca helak olurlar.)
[Taberani]


HADİS:(Ahirette kaderi tekzib edene rahmet nazarı ile bakılmaz.) [İ. Adiy]


HADİS:(Şu üç şeyden korkuyorum: 
1- Âlimin sürçmesi, 
2- Münafıkların (Kur'an böyle diyor) diyerek tartışmaya girişmesi, 
3- Kaderin inkâr edilmesi.) [Taberani]


HADİS:(Kaderden bahsedilince dilinizi tutunuz!) [Taberani] 


HADİS:(Kaderi inkâr edene, bütün peygamberler lanet eder.) [Taberani]


HADİS:(Kadere, hayra ve şerre iman etmedikçe, başa gelenin asla şaşmayacağına, başa gelmemesi mukadder olanın da asla gelmeyeceğine inanmadıkça, hiç kimse iman etmiş sayılmaz.) [Tirmizi] 


HADİS:(Bütün Peygamberler şunlara lanet etmiştir: 
1) Allah’ın kitabında olmayan şeyi ona ekleyen [Kur’anda böyle yazıyor diye yalan söyleyen, Kur’anı kendi görüşüne göre tevil eden], 
2) Allah’ın kaderini inkâr eden, 
3) Allah’ın zelil ettiğini aziz, aziz ettiğini de zelil eden zalim idareci.) [Taberani]


HADİS:Kaderi yaratan Allahü teâlâdır. Her şeyi yaratan Allahü teâlâdır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
HADİSİ KUTSİ:(Allahü teâlâ buyurur: “Ben âlemlerin rabbiyim, hayrı da, şerri de ancak ben tayin ederim. Hakkında şer yazdığıma yazıklar olsun, hakkında hayır yazdığıma ise ne mutlu.)
[İ.Neccar] 


HADİS:(Allahü teâlâ, kullarının iyilik mi kötülük işleyeceklerini, Cehennemlik mi, Cennetlik mi olduklarını elbette bilir, bildiğini yazıyor. Yoksa yazdığı için kul öyle yapmak zorunda kalmıyor. Cebriye zorla Allah yaptırır der, Mutezile ise Allah’ın kaderini inkâr eder.)
(Bütün işler Allahü teâlâdandır; hayır olanı da şer olanı da.) [Taberani]


HADİS:(Kaderiyenin İslam’dan nasibi yoktur. Bunlar, Şer takdir edilmedi derler.) [Beyheki] (Kaderiye, Mutezile demektir.)
HADİSİ KUTSİ:(Allahü teâlâ buyurdu ki: Bana iman edip de kadere, hayır ve şerrin benim takdirimle olduğuna iman etmeyen, benden başka Rab arasın.) [Şirazi]


HADİS:(Ümmetimin helaki üç şeydedir: Irkçılık, kaderi inkâr ve nakle itibar etmemek)[Taberani]


HADİS:(Allahü teâlâ, ilk önce Kalemi yaratıp, “Kaderi, olanı ve sonsuza kadar olacak olanı yaz” buyurdu.) [Tirmizi, Ebu Davud] 


HADİS.(Her şey ezelde yazıldı. Kalem kurudu.) [Tirmizi] (Yani kader, takdir son buldu ve kaleme yazacak bir şey kalmadı.)


HADİS:(Ya Resulallah, yaptığımız ve yapacağımız işler önceden takdir edilip yazıldığına göre, iş yapmanın ne önemi var) diye soranlara, (Herkes, kendi işine hazırlanır) ve (Herkes önceden takdir edilmiş olan işlere hazırlanır) buyurdu. (Müslim, Tirmizi